Botoks
Botoks ameliyatsız yöntemler ile yüzün gençleştirilmesi için en sık uygulanan (Clostridium botulinum toksin) tıpta uzun bir kullanım tarihçesine sahiptir ve temel tedavi edici amacı çizgili ya da düz kasların istenmeyen, aşırı kasılmalarını azaltmak olan vakaları tedavi etmek için faydalı olmuştur.
Botoks Uygulamasının Yüz Gençleştirmedeki Rolü ve Etkisi
Botoks A cildi hareket ettiren ve yüz ifadesini veren mimik kaslarını spesifik olarak etkisiz kılan güçlü bir nörotoksik maddedir. Sonuç olarak etkisi yüz ifadesinin dinamik çizgilerinin görünümünde geçici bir azalma ve zamanla statik çizgilerde bir iyileşme görülmesidir. Cildin gevşetilmesi kaslar arasındaki dengeyi değiştirerek orta kaş, dış kaş, ağız köşesi ve birleşme noktasındaki kasların etkisi değiştirilerek yönlendirilebilir. Dinamik kırışıklıkları azaltırken yüz ifadesi kaslarında estetik dengeyi sağlamak tedavinin hedefidir. Alın kasının ve kaş çatma kaslarının tedavisi ‘’kaş kaldırma’’ya yol açarak kaz ayağının görünümünde bir azalma ile birlikte kaş uçlarının kaldırılmasını sağlar. Botulinum toksin ayrıca çeşitli estetik hedefleri gerçekleştirmek için diğer cerrahi ve cerrahi olmayan yüz gençleştirme yöntemleri ile beraber kullanılabilir.
Botoks nöromüsküler eklemde asetilkolin bırakılmasını önleyerek ve dolayısıyla tekrar eden kas aktivitesini yavaşlatarak etkilerini gösterir. Bu da yüz ifadesinin mimik kırışıklıkları ve dinamik çizgilerin oluşumuna sebep olan ve böylece kırışıklık altındaki çitteki hacim kaybını engeller.
Ameliyatsız uygulamalarda geniş kullanımı ile yüzün daha çok üst tarafını içerir. Botoks alt yüzde en sık kullanımı çiğneme kaslarının gücünün azaltılması amacıyla kullanımıdır.
Botoks Uygulanışı
Botoks birçok yönden ideal cerrahi olmayan estetik işlemi temsil eder. Güvenli ve hızlı bir şekilde uygulanabilir, etkileri derin , neredeyse ağrısız, zaman kaybına sebep olmaz, kullanımı teknik olarak basit, etkileri kabul görülen bir süre içinde tersine döner, komplikasyonları belirli ve sınırlıdır. Uygulama öncesi bu bilgiler hasta ile paylaşılmalıdır.
Botoks bazı özellikleri tersine çevrilebilirliği veya iyileştirici etkisinin kısa süreli olması dezavantaj olarak görülebilir. Bu toksinin tedaviden 3-4 ay sonra aşamalı olarak “botoksun etkisi azalmaya” başlar. Kimileri bunu kabul edilebilir olarak görse de, diğerleri bu oldukça kısa süreci dezavantaj olarak düşünür. Ancak, bugüne kadar estetik dozajları kullanan estetik göstergeler için enjeksiyon sonrası olumsuz sonuçlar gözlemlenmemiştir.
Hastanın belirli karakteristikleri ve anatomik özellikleri işlem için uygun ya da tam tersi daha az uygun bir aday olduğunu belirlememizde yardımcı olur. İdeal aday şöyle olmalıdır: Kendi rahatsız edici biyolojik durumunun sebebini ve iyileştirmedeki potansiyel rolünü iyi kavramış olmalıdır.
Aksiyon mekanizmasının yüz ifadesinin hiperkinetik kaslarına yönelerek, onları rahatlatacağından ve böylece kırışıklıkları doldurmak ya da düzleştirmekten çok serbest bırakacağından haberdar olmalıdır. Botoks kırışıklıklara ek olarak, cilt altı yağ atrofisi veya sarkmış deri örtüşen durumların düzelmeyeceği bilincinde olmalıdır. Elde edilen etkiyi devam ettirmek için devamlı tekrar dozaj gereksinimini anlamalıdır.
Dolgu ile Botoks Birlikte Yapılması
Derin kaş arası çizgileri için botoks ve dolgu kombinasyonu en iyi sonuca ulaşmak için gerekli olabilir. Ayrıca sayısız kombinasyon yapmak mümkündür. Örneğin; birlikte dolgular dik dudak çizgilerine uygulanır edilebilir. Bir dolgu ile kombin edildiğinde, çevre dokuda metabolizmayı azaltarak dolgunun etki süresini uzatmaya eğimlidir. Ayrıca Cilt felce uğrarken, yeniden kollajen yapılandırmasını iyileştirerek lazer yenilemenin etkilerini arttırma potansiyeline sahiptir. Yüzün üçüncü üst bölümü gibi bazı bölgelerde, hekim dolgu kullanımına başvurmadan önce botoks tamamen etkin olana kadar enjekte edilen dolgu materyalini erteleyebilir. Ancak, cerrahi olmayan gençleştirme işlemleri ile ürünlerin karıştırılması ve eşleştirilmesi olağandır. Bu arada, kullanılan ürün ve tekniklerin uzun süre etkin kalmasında zaman diliminin değişkenlik gösterdiği unutulmamalıdır. Dahası çeşitli derin Peeling ve lazer Cilt yenileme ile birlikte kullanılabilir.
Botoks Kullanım Alanları
- Alındaki enine çizgilenmeler
- Kaş arası çizgi
- Kaş kaldırma
- Kaz ayakları
- Burun sırtı çizgileri
- Dudak üzeri çizgileri
- Düşük görünen ağız köşeleri
- Boyun çizgileri
- Diş gıcırdatma
- Çiğneme kasları hipertrofisi
- Gıdı bölgesindeki kas bantları
- Migren tedavisi
- Terleme tedavisi (El, ayak, koltuk altı ve alın bölgesi)
Botoks Uygulaması Yapılırken Ağrı Sızı Olur mu?
Topikal anestezi uygulaması ve tedavisinden önce, yüzün bütün bölgeleri makyajdan ve rujdan temizlenmelidir. Hastalar minimum olumsuz etkilerden veya komplikasyonlardan ve hızlı bir iyileşmeden maksimum yarar sağlamak istedikleri için hasta rahatsızlığını azaltmak için mümkün mertebe çaba sarf edilmelidir. Bu yüzden, topikal anestetik ajan uygulanır (Emla 5% lidokain), rahatsızlığı azaltmak için istenilen yerlere soğuk kompres uygulanır.
Cerrahi işlemin tersine, hastadan enjeksiyon için yerlerin belirlenmesinde kasları hareket ettirmeyi tekrarlaması istenir. Dik pozisyon enjeksiyon alanını bozmaz. Hasta ameliyat esnasında Botoks enjeksiyonuna sahipse, işaretlemeler mutlaka en derin kırışıklıklar üzerine değil, kırışıklıklar arasındaki kaslara yapılır. Kas içine-derin veya deri altına yüzeysel yapılır. Solüsyon kasa ve hedeflenen sonuca bağlı olarak 2.5-5 ünite Botox veya 10 ünite Dysport 0.5-1.5 cm aralıklarla uygulanır
Botoks Sonrası
Botoks etkileri hangi kasın tedavi edildiği ve diğer faktörlerin çeşitliliğine bağlı olarak tedaviden birkaç gün veya 14 gün sonrası kadar erken ortaya çıkabilir. Bu sebeple, en az 7 gün ama 4-6 hafta içinde beklenilmesi tavsiye edilir ve sonra yeterli olmayan bir sonuca ulaştığına inanan hasta incelenir. Eğer hala kas aktivitesi varsa, ek olarak botoks uygulanabilir.
Kas aktivitesi aşamalı olarak geri dönmeye başlar, tüm kas hareketliliği oluştuğunda yapılmasından yaklaşık 3-4 ay sonra gelişir ve etkisini kaybeder. Bireysel işlemlerin komplikasyonlarını önlemek için uygun önlemler alındığında, Botoks kombin edilmiş yöntemlere herhangi bir olumsuz etkisi olmaksızın cerrahi veya yenileme işlemlerinden önce, süresince veya sonrasında kullanılabilir.
Botoks Zararlımdır ?
Aşırı kanamaya meyilli hastalarda veya varfarin (Coumadin), klopidogrel (Plavix), veya aspirin gibi antikoagülasyon terapisi alan hastalar) da Botoks temkinli kullanılmalıdır. Bu grup hastalarda diğer eşlik eden tıbbi rahatsızlıkların büyük oranından dolayı, terapi tavsiye edilen dozaj oranında ilk önce düşük dozlarla başlatılmalıdır. Herhangi bir olumsuz etkisine kanıt olmamasına rağmen, Hamile ya da emziren kadınlarda ya da gebe olmaya çalışan kadınlarda mümkün olduğunca kullanılmamalıdır.
Botoksun Yan Etkileri ve Komplikasyonları
En çok görülen olumsuz etkileri hafif morluk, tedavi edilen bölgeye soğuk kompreslerle veya baskı uygulayarak üstesinden gelinebilir. Hastalara toksinin daha hızlı yayılımı için tedavi edilen kası aktif olarak kasması tavsiye edilir. Hastalar tedavi seanslarından hemen sonra normal aktivitelerini yapmaya devam edecekleri konusunda bilgilendirilir, toksinin istenmeyen yayılımını önlemeye yardım etmek için özellikle tedavi edilecek bölge yüzün üst üçüncü bölümünde olduğunda, dik durmaları ve kaldırma, bükülme veya 3, 4 saat gerilmeden kaçınmaları istenir
Olumsuz etkiler sınırlı olmasına rağmen, meydana gelebilir ve rahatlatıcı bir şekilde hastaya danışmak en iyi yoldur. Baş ağrısından şikayet eden hastalar için aspirin olmayan ağrı kesiciler verilebilir. Hastalar etkinlikte bir memnuniyetsizlik duyarlarsa, 2 hafta sonra ve ilk 4-6 hafta içinde bir uygulaması sonrası kontrol için geri dönebilir; bunun ötesinde kas aktivitesi toksinlerin normal derece etkisinin azalıp azalmadığı veya tedavide bir başarısızlık olup olmadığı belirlenemez. Aksi takdirde, hastalara etkilerin devam etmesini isterlerse, ek tedavi için minimum bir 3 aydan sonra dönmeleri tavsiye edilir.
Gerçek komplikasyonlar olmayan ancak hastanın komplikasyonlar olarak görebileceği normal bulgular iğne izleri, şişme, morarma ve hafif eritem veya bir anatomik bölgede diğerine karşı erken bir başlangıcı içerir. Hastaların anormal görebileceği normal etkilerin çoğu onların peşin hükümlü beklentileri ile alakalıdır. Teknik reaksiyonlar gerçek komplikasyonlardan daha erken gözlenebilir olduğundan başlangıç zamanı bir komplikasyonun normal bir etkiye göre önemli bir göstergesidir.
Normal etki ve lokal komplikasyonlar arasında ince bir çizgi vardır. Lokal komplikasyonlar enjeksiyon bölgesindeki ağrıyı, şişkinliği, ödemi, eritemi, morarıklığı, ekimozu, gerginliği, baş ağrısını ve kısa süreli duyu kaybını kapsar ve enjeksiyon bölgeleriyle ilişkilendirilebilir. Üst dudak asimetrisi, göz kapağı düşüklüğü nadiren görülebilir.
Botox Fiyatlarını Belirleyici Faktörler Nelerdir
Botox ve Dysport (botulinum toksin) estetik tedavi amacıyla kullanılan yaygın iki üründür. Dysport tedavisinin sonuçları benzerdir. Yine de tekrarlanabilen sonuçlara ulaşmak için bu iki toksin arasındaki birim dozajı ve dilusyon teknikleri farklılıklarının iyi anlaşılması gereklidir. İkisininde genel yapılandırılmasını, dozaj ve depolama, enjeksiyon tekniklerini, tedavi sonrası protokolleri ve potansiyel komplikasyonları da değişkendir.
Orijinal olmayan toksin üretenler dışında çin botoks gibi bilinen imitasyon uygulamalar kişiye yarardan çok zarar getirir. Bu yüzden iyi bir ürün kullanmak temel koşuldur. İkinci faktör uygulayıcı ücretidir. Yüz estetik uygulamaları konusunda deneyimli bir hekime yaptırmak arabanızı servise götürmek gibidir. Her zaman etkili, doğal ve iyi bir sonuç alırsınız. Ayaküstü, uzman olmayan birine yaptırılan uygulamadan iyi bir etki beklemek yerine başınıza iş açılmaması için dua etmek gerekir. Çünkü diş hekimi, hemşire ya da estetiysen gibi kişilere uygulama yaptırmak o bölgenin anatomisinin hiç bilmeyen kişilere felaket için davetiye çıkarmaya benzer. Botoks bir ilaçtır, uzman kişilerce uygulanmalıdır. Zaten ucuz bir uygulamadır, bu yüzden sağlığınızı riske atmayın. Çok ucuza yapılan uygulamalarından her zaman şüphe duyun. Ankara botoks fiyatları uygunacak dozun miktarı ile belirlenebilmektedir.