Kol Germe
Kol germe estetiği ameliyatları üst kol bölgesini yeniden biçimlendirmek için seçenekler; lazer liposakşından standart kol germeye, aksilla’dan dirseğe kadar uzanan prosedürlere kadar değişen bir yelpaze oluşturur. Koltuk altı kıvrım dokusu ile kombine edilen, genişletilmiş brakiyoplasti, büyük miktarda kilo kaybetmiş olan şahıslar için en uygunudur. Tekniğin seçilmesi, neredeyse bütün beden dış hat düzeltmelerinde olduğu gibi, hastadaki deri fazlasına ve deri kalitesine bağlıdır.
Bedeninde aşırı yağ bulunan fakat deri fazlası olmayan veya minimal düzeyde olan, normal deri elastikiyetine sahip hastalar, lazer ile yapılan liposakşın için ideal adaylardır. Bu hastaların kol derisi lazerli liposakşın sonrası kontrakte edecek yeterli elastikiyete sahiptir. Bu hastalarda benim tercihim, Estetik Kol germe işlemi için lazerli liposakşın uygulamaktır.
Kol Estetiği
Deride elastikiyet kaybı ile birlikte, önemli miktarda deri fazlası olan hastalar, klasik brakioplasti için çok uygun adaylardır. Fazla yağı olup da aynı zamanda deri elastikiyetinde normal veya minimal kayıpla birlikte orta derecede deri fazlası olan küçük bir grup hasta da vardır. Bu hastalar, lazer liposakşınla kombine, modifiye edilmiş sınırlı-iz ile brakioplastisi için uygun adaylar olabilirler. Bu grupta, deri kesisi, aksilla dahilinde yatay bir kesimle sınırlandırılır, kolun iç kenarı boyunca kısa bir vertikal genişletme de yapılabilir veya yapılmayabilir. Ben, bu modifiye edilmiş yaklaşım için uygun adayları, aksilla’da deriyi çimdikleyip çekerek ve bunun koldaki etkisini gözlemleyerek değerlendiriyorum. Eğer deri sıkılaşması yeterli görünüyorsa ve bu manevrayı aynada gözlemleyen hasta böyle bir neticeden memnun kalacağını söylüyorsa, ben o zaman bu modifiye edilmiş yaklaşımı tavsiye ediyorum.
Kol Germe Ameliyatı
Kol germe ameliyatı (Brakioplasti) adayları fiziksel olarak muayene edilir ve kendilerinden, hastalık geçmişlerine dair bilgiler alınır. İlgili bölgelerin fotoğrafları temin edilir. Aşırı kilo kaybı ile olan hastalarda, hastanın kilosuyla ilgili geçmişine özel bir dikkat gösterilmelidir. Bu husustaki kritik bilgiler, hastanın boyu, şu andaki kilosu ve maksimum kilosudur. Hastanın maksimum kilosu ile şu andaki kilosu arasındaki zaman aralığı ve şu andaki kilosunu ne kadar zaman boyunca muhafaza etmiş olduğu, kaydedilmelidir. Eğer kilo kaybı, bariyatrik ameliyat sırasında söz konusu olmuşsa, ameliyatta kullanılan teknik ve ameliyatın ne zaman yapıldığı da kaydedilmelidir. Kiloyla bağlantılı diğer önemli bilgiler, kişinin, bariyatrik ameliyat sonrası takibe alınıp alınmadığı, son vizitenin tarihi ve takviye ilaçların yazılıp yazılmadığı ve düzenli olarak alınıp alınmadığıdır. Bariyatrik ameliyatla potansiyel olarak bağlantılı olan, sık kusma, karın ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve aşırı bağırsak hareketliliği gibi problemler ortaya çıkarılmalıdır. Yaşam tarzındaki değişimlerle kilo vermiş olan hastalarda, cerrah bunun nasıl başarıldığını ortaya çıkarmalıdır: egzersiz yoluyla mı, diyet ve egzersiz sayesinde mi veya ilaçla mı, yoksa hasta bir profesyonelin denetiminde mi bu kiloları vermiştir? Postbariyatrik brakioplasti adayının fiziksel muayenesi, üst gövdeye özel bir dikkat sarf edilmek suretiyle özenle yapılmalıdır. Ön kol, kol ve aksilla boyunca görülen yumuşak doku fazlalığının derecesi ile birlikte, memeler, böğür ve sırtın da değerlendirilmesi gerekmektedir. Bütün bu bölgelerin yağ içeriği not edilmelidir.
Kollardaki Sarkmaların Gerilmesi
Kilo kaybının ardından bazı hastalar için en başta gelen ve tek endişe, kollarının görünümüdür. Bununla birlikte daha sık olarak, kollar aslında pek çok endişe unsurundan sadece bir tanesidir. Bu hastaların pek çoğu çok aktiftir ve hem işlerinden hem de ailesel sorumluluklarından uzakta kalacakları zamanı minimize etmek istemektedirler. Bu yüzden bir hastanın, bedeninin bir sürü bölgesiyle ilgili endişelerini ifade edip, bütün bunların bir an önce tedavi edilmesini istemesi sık görülen bir durumdur.
Kollarında çok az yara izi bırakacak ve kendisine optimal sonucu sağlayacak olan bir ameliyat umudu içinde olan bir hasta, muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Kol Germe Ameliyat Öncesi
Sadece kollarıyla ilgili endişelerini dile getiren hastalar için olan çok açıktır. Bu hastalara, kolun rejüvene edilmesinde aksilla’nın önemini netleştirmek çok mühimdir. Aşırı kilo kaybının ardından pek çok hasta sadece kolları değil, bedenlerinin başka kısımları için de endişelerini dile getirirler; genellikle memeler, böğür, sırt, karın, uyluklar ve popoda da memnuniyetsizlik kaynağı olmaktadırlar. Plastik cerrah için bu durumda çok sayıda seçenek vardır.
Kol germe ameliyatı öncesi hastaya kabaca elle kol derisi sıkılarak cilt fazlalığı işaretlenir. Eğer kol sarkıklığı azsa bu işaretleme genelde eliptik bir şekildedir. Eğer koltuk altına doğru sarkma uzanıyorsa aksillaya da balık kuyruğu şeklinde çizim uzatılır. Çizim ile belirlenmiş alandan hem deri hemde yağ dokusu çıkarılır. Ameliyatta gerekirse doku çıkarılma alanı genişletilir. Bu bölgeler karşılıklı dikilir ve dren konulur. Hastaya kol korsesi giydirilir.
Kol Germe Ameliyatı Sonrası
Kol germe ameliyat sonrası hasta hemen günlük aktivitelerine dönebilir. Tek problem kolların baskılı kıyafetten dolayı her hareketi rahat yapamamasıdır. Ayrıca kolların devamlı aşağı sallanması ellerde şişlik yaratacağı için özellikle ilk birkaç gün el ve kol elevasyonu yapılması iyileşmeyi hızlandırır. Dren genelde 3. Gün çekilir. Hastaya 3 hafta kadar aralıklı olarak korse kullanması önerilir. 3-4 hafta ağır egzersizden kaçınılmalıdır. Hasta 1 ay sonra her aktiviteyi yapabilecek hale gelir.
Komplikasyonlar
Kol germe ameliyatına bağlı standart ameliyat komplikasyonları olsa da bunlar sık görülmez. En sık deformite yeterli ya da yetersiz doku çıkarımına bağlı oluşan memnuniyetsizliktir. Ayrıca kol içinde kalan kola paralel kesi izi herkeste iyi bir iyileşme göstermeyebilir.